Bir köşe yazısıyla tekrar sizlerleyim. Bir Özcan Işıklar skandalı daha…
Son günlerde, Silivri kamuoyunun gündeminde bir anket almış başını gidiyor.Kim mi yaptırmış? Tabi ki Silivri Belediye Başkanı Sayın Özcan Işıklar…
Her yıl basınla ilgili anket yaptırdığını biliyor muydunuz?
Bugüne kadar basınla ilgili yaptırdığı anketler gizli tutuyormuş. Tutuyordu da şimdi ne oldu birden ortaya çıktı? Benim, Sayın Işıklar'a soracağım bir kaç soru olacak?
-Ankete neden gerek duyuyor sunuz?
-Yaptırdığınız anketlerde ad ve soyadı ile adres bilgileri var mı?
-Bu derece basınla ilgilenmeniz neden?
-Bu anketi Silivri merkezinde mi? Köylerde mi yaptırdınız?
-Silivri gazeteleri ve internet siteleri için yaptırmış olduğunuz anketlere, almadığınızı iddia ettiğiniz Büyükçekmece gazetelerine yer verdiniz mi?
-Silivri’nin nüfusu belli, neden, 1700 kişiyle anket yapma gereği duyuldu?
Neyse gelelim iki ünlü gazeteye; peki, bu gazeteler nereden ve kimden anket sonuçlarını alıp yayınladılar?
-Bu gazeteler neden anketi yayınlamaya gerek duydular?
-Bu gazetelerin sizce yayınladıkları yazılarda, okuyucuya karşı bir güvensizliklerimi var?
Gelelim her yıl basınla ilgili yaptırmış olduğunuz anketlere! Bu zamana kadar dışarıya sızmadı da şimdi ne oldu da, basın bu hale geldi? Herkes bu konu ile ilgili Sayın Işıklar’ı suçlamakta .Bu defa bu anketin iki gazeteye servis edilmesinden haberi olmadı.
Niye mi?
Anket belediye de görev yapan bir personel tarafından, iki gazeteye servis edildi. zannediyorum ki; Sayın Işıklar’ın basın bir birine düşene kadar haberi olmadı. Olanlara kendisi bile inanamadı, diye düşünmekteyim. Servis eden kişiyi öğrendim de kendisine getirisini anlayamadım.
Neden böyle bir şeye gerek duydu?
Sayın Işıklar'a gözdağı mıydı?
Yoksa kendisine birileri bu anketleri servis etmesi konusunda iki gazete tarafından talep mi geldi dersiniz?
Tabi ki burada sorumuz, bu personel biriminden sorumlu başkan yardımcısına! Birim müdürüne sormadan böyle bir şeyi yaptığına göre; bu birim de ve belediye de ciddiyet ,disiplin ve orada konulmuş kurallar geçerli değil.
Gelelim bu anket neden servis edilmiş olabilir?
Son günlerde aldığım duyumlara göre, ankette öne çıkan bir gazetenin patronuyla; Sayın Işıklar’ın arasının açık olduğundan mı?
Hamoğlu’nun, belediyeye bağış olarak verdiği arsalarla ilgili olabilir mi dersiniz?
Sayın Işıklar, birilerinden kurtulduğunu düşündü ve artık baskı yok, bitmek bilmeyen istekler yok ama her zaman boynuz kulağı geçer Sayın Işıklar! İnsanların arasını açan yegâne şey paradır.Siz bunu iyi bilenlerdensiniz.
Siz,“nasıl olsa kurtuldum bundan sonra geriye kalanlardan verdiklerimi geri alacağım” hesapları yaparken,evdeki hesap çarşıya uymadı.
Bu verdikleriniz ne oldu hiç düşündünüz mü?
Aldığım duyumlara göre yine de çok yüksek miktarda borç kalmış 400-600 civarında diye söylenmektedir. Peki, sizin ve diğerlerinin verdikleri nereye gitti dersiniz?Tabi ki artık bunu kendisine sormamız mümkün değil!
Geride kalanlar bu davayı sürdürmek zorundalar. Tabi başarı çizgileri her zaman zirvede kalacak diye; ne o iki gazetenin, ne de bizlerin garantisi yok .İniş ve çıkışlar gayet doğaldır. Ben anketlere hiçbir zaman güvenmem gerek de duymam .Bence anket yaptırmak veya bunu yayınlamak güvensizliğin göstergesidir. “Bakın biz en okunan gazeteleriz” deyip, bir yerlere mesaj vermektir. Gittiğiniz yerlerde bunu dillendirerek reklam almak ve meslektaşlarınızı karalamak hiç hoş olmasa gerek. Kişinin kendine olan güveninin eksikliğini gösterir. “Prim yapar” diye beklerken tersi olabilir.
Sayın Işıklar, personelinize gereken cezayı verecek misiniz?
Gazetecilerden bu konuda özür dileme cesaretini gösterebilecek misiniz?
Hamoğlu’nun bağış olarak vermiş olduğu arsalar için,istenilen komisyonu verecekmisiniz?
Yoksa öküz öldü, ortaklık bitti mi? Bu politika geçerliliğini koruyacak mı?
Gelecek günlerde neler yaşanacak; hep beraber göreceğiz. Benim size tavsiyem; bu olaylar karşısında sakin kalabilmeniz için sağlığınıza dikkat etmeniz gerekiyor. İlaçlara devam…
Yeni yılın şu son günün de size gelecek yıl için başarı mutluluk ve sağlık diliyorum
Saygıyla kalın, muhabbetle kalın, harcanmayın ve harcatmayın… Ama parasız da kalmayın…
Beni sorarsanız, hamdolsun, hiç parasız pulsuz kalmadım ki…
