Bir olguda, bir durumda, bir olay örgüsünde, önümüze serilen yaşanılacak anlarda ne kadar ileri
gidebilirsiniz? Yaşamın kıyılarında gezinirken, hayat ağacında tomurcuklanan zaman dilimlerini nasıl
yakalarsınız? Sevgilinin gözlerinden iç dünyasına süzülerek his duygularının içerisinde gezinirken,
sevginin çağıldayan istek ve haz uyandıran pınarından kana kana kaç yudum içebilirsiniz?
Yazarın bu kitabında aşkın ve sevginin tepelerinde gezinirken, sevdalının sıcaklığını bir dağın
eteklerinde çiçeklerin arasında baharın tadını çıkarmanın lezzetini duyumsar gibi yaşarsınız. İstek ve
arzunun nasıl damakta tat bıraktığının tadına varırken, sevgiliye olan doyumsuzluğun sizlerde
yaşattığı lezzeti anımsarsınız.
Sürgün ülkesinden sevgiliye dönerken, düş yanığı yalnızlıklar yükleyeceksiniz dağarcığınıza. İğde
kokulu bir bahçede gezinir gibi gezinirken sevgilinin haz odalarında, kadının aslında bir sır olduğunun
sırrına varırsınız.
Aşk şehrini haramiler istila ettiğinde, ayakta kalan, son tomurcuklanan aşk filizinin sevgilinin sinesinde
hayat bulduğunu fark edersiniz. Nefretle aşkın aynı düzlemde, insanın en büyük kutsalı sayılan kalp
sarayında birleştiğine, yan yana geldiğine şahit olursunuz.
Aşkın, ihtirasa kurban edilmemesi gerektiği fikrine varırken, aşkın kalbine paslı ihtiras hançerinin nasıl
insafsızca saplandığını görürüz
Kitaptan: Derin düş yolculuklarına çıkar gibi ağır adımlarla ilerleyen bir yolcunun adımlarındaki
sakinlik ve kararlılıktır siyah bir benin gözlere düşmesi.
Küçücük bir ıslıkla en ücra köşelerinden çıkan kelebekler gibi erkeğin istek ve arzularını
tomurcuklandırır derin haz yolculuklarına doğru.
Taze bir nefesi andıran, başını geriye bırakıp gövdesini ileri doğru çıkartan duruşundaki akıl almaz haz
duygusunu tetikleyen halinden daha keskin bir giz gibidir sol yanak üzerinde duran küçücük siyah bir
ben.
O küçücük benin size yaptıramayacağı güzellikler yoktur. Hayatınıza bir renk gelir. Olur olmadık yerde,
olur olmadık kelimeler fısıldarsınız manasını sizin bile bilmediğiniz.
Unutturur size sizi, gittiğiniz yerleri, yürüyeceğiniz menzili, okuduğunuz kitabın satırlarında
gezinirsiniz boş gözlerle. Sadece dudaklarınızla mırıldanırsınız.
Bir ben size neler unutturur?
Bir ben size neler yaptırır?
Sol yanaktaki küçücük bir ben sizi çağırır kendine. Aşık eder. Etrafında bir topacın dönmesi gibi
döndürür sizi.
Sessizce gözlerinize akar, kulaklarınıza fısıldar, aklınıza girer, bir yağmur damlası gibi beyninize
damlalar bırakır,
Sürekli kendisini hatırlattırır.
Çağırır sizi siyah bir ben.